Magazin Haberleri

Posted on Haziran 2, 2008. Filed under: Guncel | Etiketler: |

Rötar yapmaya hakkım var

Rötar yapmaya hakkım varSahneye geç çıkan Ajda Pekkan, binlerce hayranından özür diledi, kabul edilmeyince de “Buna hakkım var” dedi.Sahneye yarım saat geç çıkan Ajda Pekkan, binlerce hayranından özür diledi, kabul edilmeyince de “Buna hakkım var” dedi.
Süperstar Ajda Pekkan, Kanyon Alışveriş Merkezi’nin açılışının 2. yıl dönümü dolayısıyla konser verdi. Konserine

yaklaşık yarım saat gecikmeyle başlayan Pekkan, hayranlarına “Çok geç kaldım mı?” diye sordu. Bunun üzerine Pekkan’a izleyiciler “Evet” cevabını verdi. Elinde olmayan sebeplerden dolayı geç kaldığını ifade eden Pekkan, “İstanbul trafiği yoğundu. Bir de sizler için hazırlanmamdan ötürü geç kaldım. Kaç yıllık sanatçıyım bu kadar olsun” şeklinde konuştu.
Alışveriş merkezinin tüm katları izleyicilerle dolup taşarken, başta kendisine tepki gösteren seyircilerden bile yoğun alkış aldı. Sedef Avcı, Leyla-Mehmet Günyeli, Zeyno Gönenç, Müge-Ercan Canmutlu, Nazlı-Hülya Yazıcı, Baran Süzer, Merve-Mina Hasman, Ece Vahapoğlu, Ceyda Düvenci, Özgü Namal ve Ercan Akın’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli konseri izledi.
Ajda Pekkan’ı izlemeye gelenler, alışveriş merkezinin tüm katlarını doldurdu.

Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri,

Beni Avrupalılar anlıyor

Beni Avrupalılar anlıyor“Hipnoz” adlı albümünü çıkaran Hande Yener, yeni albümüyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.

Saba Tümer’in sorularını yanıtlayan Yener, “Benim için Avrupa açılmak ve bir Türk olarak orada tanınmak benim için çok önemli. Yaptığım müzik Avrupa’da çok popüler fakat bu aralar orada enerji düşük. Çok parlayan şarkılar pek yok. İçimdeki enerjimi orada fışkırtmak istiyorum. Bazı şarkılarım tanınır oldu yurtdışında, bazı firmalarla iletişimimzi sürüyor. bu albümden de birşeyler ekleyip orada maxisingle tarzı birşey çıkarmak istiyorum. Ama henüz Türkçe mi İngilizce mi belli değil” dedi.

| Magazin Haberleri | Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri,

Türkiye’nin en iyi mankeni

Türkiye'nin en iyi mankeniAntalya’da yapılan Miss Model Of Turkey 2008′e İzmir’den katılan 24 yaşındaki Serap Tunç birinci oldu.

Miss Model Of Turkey (Türkiye Mankenler Kraliçesi) Yarışması, dün gece Belek’teki Calista Luxury Resort Otel’de yapıldı. Bu yıl 20′incisi düzenlenen Miss Model Of Turkey’de 22 manken, kraliçe seçilmek için ter döktü. Tuğba Özay, Aslı Baş, Ece Gürsel, Gökçe Yanardağ gibi mankenlerin yanı sıra, şarkıcı Pınar Aylin gibi ünlü isimlerin yer aldığı jüri, ilk 3′ü belirlemekte zorlandı.

Koreografisi Es-Line Ajans tarafından gerçekleştirilen yarışmada 22 manken, mayo ve abiye kıyafetlerle podyuma çıktı. 3 saat süren gecenin sonunda 1.82′lik boyuyla dikkat çeken Serap Tunç, Miss Model Of Turkey 2008 seçildi. Yarışmada ikinciliği bir gün önce yapılan Calista Otel Güzeli yarışmasında birinci olan 25 yaşındaki Pınar Zeybek, üçüncü ise 20 yaşındaki Begüm Yılmaz oldu. Dereceye giren mankenlerin tacını, Calista Otel Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan ile eşi Mehtap Özdoğan taktı.

Bu yarışmada şimdiye kadar Tuğba Özay, Begüm Özbek, Sibel Tan, Feza Gürsoy gibi ünlü mankenlerin birinci seçildiğini hatırlatan yarışmanın organizatörü Süha Alpaylı, Miss Model of Turkey birincisi Serap Tunç’un, Kasım ayında Çin ‘de düzenlenecek uluslararası yarışmada Türkiye’yi temsil edeceğini söyledi. Şarkıcı Tarık Mengüç ile Pınar Aylin de okudukları 2′şer şarkıyla geceye renk kattı.

Milano kaçamağı

Milano kaçamağıTuğba Özay, cezaevinde çektiği sıkıntıları Hülya Avşar’ın eski sevgilisi Ali Güven sayesinde unuttu.

Manken Tuğba Özay, cezaevinde çektiği sıkıntıları Hülya Avşar’ın eski sevgilisi Ali Güven sayesinde unuttu. İlişkilerini herkesten gizlemek isteyen çift, buluşmak için Milano’yu seçti.
Yeni aşk çabuk geldi
Geçen yıl bir yaralama olayıyla ilgili soruşturmada gözaltına alınan, Rulet Operasyonu kapsamında çıkarıldığı mahkemece de tutuklanarak cezaevine gönderilen Tuğba Özay, 167 gün Paşakapısı Kadın Tutukevi’nde kalmıştı. Geçtiğimiz ocakta tahliye olan mankenin inziva günleri kısa sürdü. Birkaç hafta içinde işine geri dönen Özay’ın aşk hayatını ise Ali Güven hareketlendirdi.
İtalya’da buluşuyorlar
Adı Kaya Çilingiroğlu’ndan boşandığı dönemde Hülya Avşar’la anılan Ali Güven de aradığı aşkı Tuğba Özay’da

bulmuş görünüyor. 13 yıldan beriİtalya ’da yaşayan işadamı ile ünlü manken, şimdi herkesten saklamaya çalıştıkları bir ilişki yaşıyor. Bu gizlilik nedeniyle de Türkiye yerine İtalya’da buluşmayı seçen ikili, üç gündür Milano’da baş başa tatil yapıyor.
‘Ali ile arkadaşız’ demişti
Ali Güven’in adının Hülya Avşar’la anıldığı dönemde bir açıklama yapan Tuğba Özay, şöyle demişti: “Ali Güven ile arkadaşız. Bana anlattığı kadarıyla aralarında aşk yok. Yine de ben bilemem, iki gün sonra ‘birlikteyiz’ diye çıkarlarsa arada kalırım. Ama bana anlattığı ve hissettiğim kadarıyla ilişki söz konusu değilmiş. Ayrıca Hülya Hanım’ın böyle bir isimle anılmaktan şikayetçi olduğunu zannetmiyorum.”

Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

Hem iş hem tatil

Hem iş hem tatilTop model Miranda Kerr, çekimler sırasında tatil yapma fırsatı da buldu.

Mayo sektörünün önde gelen firmalarından Ayyıldız’ın 2008 kataloğu için objektiflerin karşısına geçen top model Miranda Kerr, çekimler sırasında tatil yapma fırsatı da buldu.
Çekimlerden fırsat bulduğunda şarkıcı Carlos Santana’nın doğum yeri olan Meksika Cabo San Lucas’ın tarihi ve turistik yerlerini gezen Miranda, Aziz Lucas Burnu diye de anılan şehre hayran kaldığını söyledi.

Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

Asi, isyankar ve inatçı

Asi, isyankar ve inatçıŞair-oyuncu Eylül Deniz, FHM dergisinin yeni sayısına birbirinden seksi pozlar verdi.

Deniz, röportajda ise ne kadar asi ruhlu bir kadın olduğundan söz etti: “Çok asi, isyankar ve inatçı bir ruhum var. Ama aynı zamanda çok iyi saklayabildiğim naif ve kırılgan bir yanım da bulunuyor. Bu hüzün sayesinde yazabiliyorum.”

Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

Menopoza giren kadına mucize formül

| Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

5 yıl sonra bu piyasada yokum

5 yıl sonra bu piyasada yokumAyşe Hatun Önal, beş yıl içinde hem mankenliği hem de şarkıcılığı tamamen bırakacağını söyledi.

Yıllar süren sessizliğini nihayet “Sustuysam” adlı albümü ile bozan Ayşe Hatun Önal, beş yıl içinde hem mankenliği hem de şarkıcılığı tamamen bırakacağını söyledi. İstanbul Life dergisine konuşan Önal, “Albümüm hiçbir olumsuz eleştiri almadım. Hayal ettiğim şeyi yaptığım için mutluyum. Ancak beş sene sonra bu piyasada olacağımı zannetmiyorum” dedi.

Söze “Karabatak” diyerek başlamayı düşünüyorum…

– Karabatak… Evet, bazen karabatağa dönüşüyor, bir anda yok oluyorum ortadan. Galiba seviyorum böyle olmayı.

Hangi özelliğini seviyorsunuz karabatak olmanın? Kaybolduğunuz kısmı mı, tekrar belirdiğiniz anı mı? Yoksa ikisini birden mi?

– Kaybolmayı seviyorum galiba. Evet, ikisi beraber aslında ama kaybolmak hoşuma gidiyor. Çünkü kendimi yeniliyorum.

Bir tür nadasa bırakmak gibi mi?

– Bazı bölümleri nadas, bazıları yeni bir şeyler ekmek… Ama bu sadece işimle ilgili değil; aynı şeyi azen aileme, çok yakın arkadaşlarıma da yapıyorum.

Bozulanlar oluyordur…

– Ufak çaplı bir azar işitiyorum. Ama her şeyden önce kendimi dinliyorum. Ne yapmak istiyorum, neredeyim, ne yapıyorum? Geri çekildiğimde hep bir sorgulama yapıyorum, ayıklamam gerekenleri ayıklıyorum. Üzerimden atıyorum. Kalması gerekenleri alıyorum, yeni taşlar ekliyorum ve devam ediyorum.

Neler ayıklandı, neler eklendi son beş yılda?

– Bir sürü şey… Modellik yıllarında çok koşturduğum için biraz kendimden kopuk bir dönem yaşadım. Açıkçası kendime döndüm, kendimi dinledim.

Modellik tehlikeli bir meslek denilebilir mi? Çok erken yaşta başlanıyor; birden flaşlar patlıyor, bir sürü şey yazılıp çiziliyor, dedikodular çıkıyor. Belki insan bunlarla baş edecek kadar olgun değil henüz…

– Evet, evet! Tehlikeliden ziyade zor. Sürekli tetikte olman gerekiyor. İpin ucunu bir an için kaçırabileceğin durumlar var. Kendini bildikten sonra aslında… Ama kendini bilmenin dışında da gelişen olaylar oluyor. Mesela magazin hakikaten keskin bir bıçak gibi. Çok dikkat etmek lazım.

Magazin çok mu üstünüze geldi bir dönem?

– Bir dönem evet. Zaten modellikte kim popülerse aynı şeyleri yaşıyor. Ama çok uzun zamandır rahatım.

Modelliği bıraktınız ve müzik başladı. Türk müzik piyasasında beş yıl arayla albüm çıkarmak ölüm fermanı gibi bir şey. Yine de başarılı oluyorsunuz. Nasıl oluyor bu?

– Dünyaya baktığında iyi işler yapanlarda mutlaka dört-beş sene ara var. Senede bir albüm çıkarmanın müzik piyasasının tıkanmasına yol açtığını düşünüyorum. Albüm çıkardığımda şarkıların hepsinin güzel olmasını istiyorum. 10 şarkı yapıyorsam 10’unun da dinlenebilir özelliklere sahip olması gerekir. Onun için geciktim. Yaptığım birçok parçayı beğenmedim. Yeniden yazdım, besteledim. Bu da epey vaktimi aldı.

“Kalbe Ben”in klibi oldukça farklı ve standartların çok üstünde. Sözler ve klip arasında bir ilişki var mı?

– Konsepti ben buldum ve yönetmenimiz Murad’a götürdüm. Onunla çok iyi anlaşıyoruz. Konsepti ona götürdüğümde çok beğenmişti. Şarkının sözleri aslında insanın beyni ile kalbi arasındaki sıkışmaları anlatıyor. Oradaki uzaylı da aslında insanın bedenindeki kalbi.

/_np/3212/5683212.jpgVe küçük, minik bir uzaylı.

– Evet.

Ve de kafası disko topu…

– Uzaydan gelen bir tipi bugüne kadar görmediğimiz için her şey olabilir. Disko topuyla da gelebilir adamlar, avizeyle de!

Müziğin tarzı da eskisine göre çok farklı…

– İlk albümde progressive-trance yapmıştık. Şimdi daha minimal house altyapılar, klasik müzikten bir enstrüman, çello… Bir harmanlama oldu.

Nasıl bir şey hayat sizin için?

– Hayat çözülmesi zor bir bilmece. Çözmemizi bekleyen bir yap-boz gibi olduğunu düşünüyorum. Her yaşadığın şeyden yap-bozun bir parçasını buluyorsun. Bulduğunu sanıyorsun ya da gerçekten buluyorsun. Ama şüpheci olduğumuz için eminim ki bulduğumuz şeyden de şüphe duyup kaybediyoruzdur veya yanlış yere koyuyoruzdur.

Hep var mıydı bu şüpheci durum?

gerçi şüphe içinde olmaktan da kurtuldum. Çok fazla şüpheci değilim artık. Hakikaten insanı yıpratan bir durum.

Takıntı haline dönüşünce özellikle…

– Takıntı haline geldiğinde herkesten, her şeyden, kendinden şüpheleniyorsun.

Ben soru sorduğumda herhangi bir şüphe duyuyor musunuz?

– Yok, o bazı insanlarda oluyor. Altıncı hissim kuvvetli olduğu için zaten hissediyorum. Bazen karşımdaki insan bir şey soruyor ama aslında başka bir şeylere varmak istediğini hissediyorum. Her insanda olmuyor bu…

Şimdiye kadar çok kişiyle röportaj yaptım. Hiç bu kadar kısa cevaplarla karşılaşmadım desem.

– Zorlanıyor musun?

Hayır ama “Benim ne sorduğum, senin ne söylediğin ne fark eder?” gibi bir hava esiyor sanki.

– Öyle bir durumum var.

Niye fark etmesin ki?

– Ben biraz kendimi anlatmaktan sıkılan biriyim. Zorlanıyorum. Mesela yaptığım işte en zorlandığım nokta o. İfade etmek. Bilinçli yaptığım bir şey değil. Ruhsal bir durum galiba. Aslında çok konuşan bir çocukmuşum. Annem “Kimseyi bir saniye bile konuşturmazdın” der.

Dinlemekle ilgili de geçerli mi bu?

– Evet. Mesela başkalarının sıkıntılarını dinlemeyi de çok sevmem. Hakikaten ihtiyacı varsa dinlerim. Mesela çok yakın bir kız arkadaşım var. Sorunlu bir ilişki yaşıyor. Sürekli onun sevgilisini dinlemekten nefret ediyorum ama söyleyemiyorum bir türlü. Rutin olan her şeyden sıkılıyorum.

Beş yıl sonra bu piyasada olmayacağım

Albüme gelen eleştiriler gayet iyi. Mutlusunuz…

– Evet. Hiç olumsuz bir eleştiri almadım. Hayal ettiğim şeyi yaptığım için de mutluyum.

Bundan sonra neler bekliyorsunuz kendinizden? Beş sene sonra müzik devam ediyor olacak mı?

– Yok. Düşünmüyorum. Hálá bu piyasada olacağımı zannetmiyorum.

Magazin Haberleri | Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

Yine geliyor

Yine geliyorTuğçe Kazaz, Gizia markasının moda çekimi için İstanbul’a geliyor.

Ünlü model Tuğçe Kazaz, Gizia markasının tarihi “Tayyare Evleri”nin içinde açtığı konsept mağazasında gerçekleştirilecek bir moda çekimi için İstanbul ‘a geliyor.
Tüm tarihi özellikleri korunarak çağdaş ve modern mimarinin tüm özelliklerini yansıtan konsept bir mağaza yaptıklarını belirten Gizia yetkileri, yıllar sonra tarihi yarımadaya tekrar dikkat çekmek istediler. Ünlü model Tuğçe Kazaz Seitaridi önceki sezonlarda Gizia markasının reklam kampanyalarında yer alarak büyük dikkat çekmişti. Ünlü modelin yer aldığı bazı fotoğraf kareleri ise fazla açık bulunduğu için THY’nin Sky Life Dergisi’nde yayınlanmamış ve büyük tartışma konusu yaratmıştı. Ünlü modelin tarihi yarımamada yapılacak moda çekiminde ne kadar cesaretli pozlar vereceği ise şimdiden merak konusu oldu.

Anasayfa, basketbol, beşiktaş, bilim, Dünya, Dünyadan Haberler,fenerbahçe, futbol, Galatasaray, haber, magazin, Magazin Haberleri, newspaper, spor, Spor Haberleri, türkiye, teknoloji,teknoloji haberleri, xhaber, Yurttan Haberler | Yorum yapılmamış

Make a Comment

Yorum bırakın

Liked it here?
Why not try sites on the blogroll...